5 Adımda Yaşlanmaya Bağlı İşitme Kaybı (Presbiakuzi) ve Çözüm Yolları
Yaş ilerledikçe vücudumuzda birçok değişiklik meydana gelir; bunlardan biri de işitme kapasitemizin azalmasıdır. Bu durum, tıp literatüründe presbiakuzi olarak adlandırılır ve genellikle 50 yaş üzeri bireylerde görülür. Presbiakuzi bir diğer adıyla yaşlanmaya bağlı işitme kaybı, yaşam kalitesini etkileyebilir, iletişim sorunlarına yol açabilir ve sosyal izolasyona neden olabilir. Bu yazıda, yaşlanmaya bağlı işitme kaybının nedenlerini, belirtilerini, tedavi ve korunma yöntemlerini detaylı şekilde inceleyeceğiz.
Daha fazla bilgi için Ataduy İşitme Merkezi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Presbiakuzi Nedir?
Kulaktaki iç kulak hücrelerinin zamanla hasar görmesi sonucu meydana gelen işitme kaybıdır. Genellikle her iki kulakta da simetrik olarak ortaya çıkar ve yüksek frekanslı seslerde azalma ile başlar. Bu nedenle bu tipte işitme problemine sahip kişiler, özellikle kalabalık ortamlarda konuşmaları duymakta zorlanabilirler. Bu kayıp türü, yaşa bağlı olarak gelişen en yaygın işitme problemi türüdür ve genellikle kalıcıdır, ilerleyici bir süreç izler (Mayo Clinic – Age-Related Hearing Loss).

Belirtileri
Yaşlanmaya bağlı işitme kaybı genellikle yavaş ve sinsi bir şekilde ilerler; bu nedenle erken evrelerde fark edilmesi zor olabilir. Kişi, işitme yetisindeki azalmayı zamanla çevresinden gelen uyarılarla veya günlük yaşamdaki zorluklarla fark etmeye başlar. Sık görülen belirtiler şunlardır:
Yüksek frekanslı sesleri duymakta zorlanma: Kuş cıvıltısı, kadın ve çocuk sesleri gibi tiz tonlardaki sesler daha zor algılanır hale gelir. Bu durum, özellikle telefonda konuşurken veya sessiz bir ortamda hafif sesleri duymakta zorlanma ile kendini gösterebilir.
Kalabalık ortamlarda konuşmaları anlamada güçlük: Restoran, toplantı gibi gürültülü ortamlarda, özellikle birden fazla kişinin konuştuğu durumlarda söylenenleri ayırt etmek güçleşir. Kişi, konuşmaları anlamakta zorlandığı için sosyal etkileşimlerden kaçınabilir.
Televizyon veya radyo sesini normalden yüksek açma ihtiyacı: Birey, çevresindekilere göre daha yüksek sesle medya araçlarını dinleme eğilimindedir. Bu durum, genellikle aile bireyleri ya da ev arkadaşları tarafından fark edilir.
Konuşma sırasında sık tekrar isteme: Kişi, özellikle karşısındaki konuşurken bazı kelimeleri ya da cümleleri kaçırabilir ve sıklıkla “Ne dedin?”, “Tekrar eder misin?” gibi ifadeleri kullanır.
Kulak çınlaması (tinnitus) gibi ek şikayetler: Bazı bireylerde, sürekli ya da aralıklı duyulan çınlama, uğultu ya da ıslık sesi gibi rahatsız edici sesler eşlik edebilir. Bu durum, kişinin hem işitme kalitesini hem de genel yaşam konforunu olumsuz etkileyebilir (WHO – Age-Related Hearing Loss).
Tedavisi
Yaşlılığa bağlı işitme kaybı, tamamen geri dönüşlü bir durum değildir; ancak işitme kaybının etkilerini azaltmak mümkündür. Tedavi yöntemleri şunlardır:
- İşitme Cihazları: İşitme kaybını telafi ederek iletişimi kolaylaştırır. Modern cihazlar hem küçük hem de şık tasarımlıdır (Ataduy İşitme Merkezi).
- Tinnitus Yönetimi: Yaşa bağlı işitme kaybıyla oluşan kulak çınlaması için ses terapisi ve tinnitus maskeleme cihazları kullanılabilir.
- İşitme Eğitimi ve Konuşma Terapisi: Beynin sesleri daha iyi algılamasını sağlayan yöntemler uygulanabilir.
- Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Gürültüye maruz kalmayı azaltmak, sigarayı bırakmak, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmek işitme sağlığını korumaya yardımcı olur (CDC – Age-Related Hearing Loss).

Korunma Yöntemleri
Yüksek sesli ortamlarda kulak koruyucu kullanmak
Düzenli işitme testleri yaptırmak (Ataduy İşitme Merkezi)
Ses düzeyini kontrol altında tutmak (kulaklık kullanımı gibi)
Stres yönetimi ve sağlıklı yaşam tarzı benimsemek
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), işitme sağlığının yaşam boyu korunmasının önemine dikkat çekmektedir (WHO – Age-Related Hearing Loss).
Sonuç
Genellikle yüksek frekanslı seslerden başlayan bu tipteki işitme kayıpları, erken tanı ve uygun müdahale ile yaşam kalitesi artırılabilir. Eğer siz veya yakınlarınız yaşlılığa bağlı işitme kaybı belirtileri yaşıyorsa, bir odyoloji uzmanına başvurarak detaylı bir değerlendirme yaptırmak oldukça önemlidir. Modern işitme cihazları ve tedavi yöntemleri sayesinde iletişim sorunları büyük ölçüde azaltılabilir ve sosyal hayat kalitesi korunabilir (Ataduy İşitme Merkezi).
Ayrıca, işitme kaybı yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal açıdan da etkiler yaratabilen bir durumdur. Bu nedenle hem bireyin hem de yakın çevresinin bu süreçte bilinçli olması, destekleyici bir yaklaşım sergilemesi önem taşır. İleri yaşlarda işitme sağlığına yönelik farkındalık oluşturmak, yaşlı bireylerin toplumla olan bağlarını güçlendirir ve izolasyon riskini azaltır. Günümüzde gelişen teknoloji ve artan sağlık hizmetleri sayesinde yaşa bağlı işitme kaybı yönetilebilir bir durum haline gelmiştir. Düzenli kontroller, kişiye özel işitme çözümleri ve rehabilitasyon programları ile bireyler aktif ve kaliteli bir yaşam sürdürebilirler.
Merve KILIÇ



























